
“MillÎ Düşünce” ile 2.Yıl
Değerli Dostlar!
Milli Düşünce Gazetemiz, önümüzdeki ay idrak edeceğimiz mübarek Ramazan ayı sonrasını müteakiben Allah’ın izni ile 2.yayın yılına girecektir. Geçtiğimiz 1.yıla yakın süre içinde fikir ve muhteva olarak dolu dolu tanıtım sayısı ile birlikte 9 sayıyı sizlere hazırlayıp sunmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Gerek pandemi ortamının getirdiği zorluklar ve gerekse ekonomik ve iklim şartlarının olumsuz yansımaları nedeniyle sizlerle baş başa yapmayı planladığımız istişare toplantımızı bu hafta sonu 27.Mart 2020 Pazar günü ifa edeceğiz. Muhterem akademisyen yazarlarımız başta olmak üzere, yayında katkısı bulunan düşünür, gazeteci ve yazar dostlarımızla birlikte değerli okuyucularımızla kahvaltılı bir tanıtım ve istişare toplantımız olacak. Bu toplantıda bir birimizi daha yakından tanımak, karşılıklı fikir teatisinde bulunarak yayın politikamıza zenginlik katacak yeni fikir ve düşüncelerle bu yeni yılda daha muhtevalı sayılarla karşınızda bulunmayı arzu ediyoruz.
Takip ettiğiniz kadarı ile her sayımızda anlaşılacağı üzere günümüz, geçmiş ve gelecek Türkiye’mizin pek çok meselesine ayna olmak, ışık tutmak ve yönlendirici fikir ve tavsiyeler ortaya koymaya çalıştık. Yayınladığımız dijital gazetemizin her nüshasını sizlere özenle hazırladığımız bir kitap halinde bu toplantımız vesilesiyle sunmuş olacağız. Millî Düşünce’nin bu ilk kitabı; ihtiva ettiği çok faydalı bilgi, belge ve derin düşünce ürünü neşriyatı ile elinizde önemli bir belge olarak kütüphanenizde yerini alacaktır.
Pek çoğunuzun malumu olduğu üzere “Millî Düşünce gazetemiz” İ.D.E. İstanbul Düşünce Enstitüsü’nün bir yayınıdır. Enstitümüz, içinde gazeteci, yazar, akademisyen, sanat ve kültür adamlarının yanı sıra muhtelif alanlarda toplumumuzda saygın yeri olan, kendini kanıtlamış kişilerden oluşmaktadır. Türk/İslâm dünyasının öncelikle düşünce ufkunu esas alan ve onu besleyerek katkı sağlamayı gaye edinen bu topluluk; ekonomik, siyasî sosyal, kültürel alanlarda birikimlerini sizlerle paylaşmanın gurur ve mutluluğunu yaşamayı arzu etmekten başka hiçbir maksadı yoktur…
Elinize sunduğumuz bu sayımız çevremizde gelişen Rusya-Ukrayna savaşına nasıl bakmamız gerektiğini, tarihî Türk/Rus ilişkilerinin analizi ışığında değerlendiren önemli fikirleri ihtiva etmektedir. Yayın koordinatörümüzle belirlediğimiz konu ile ilgili özgün sorulara karşı muhterem yazarlarımızdan aldığımız değerli cevaplar, düşünce ufkumuzu açan ve çözüm yollarını gösteren çeşitli yorumları kapsamaktadır. Ayrıca Türk/Rus ilişkilerinin tarihi seyri, Türk-İslâm Dünyası ve komşularımızla ilgili siyasi, askeri ve ekonomik düşüncelerle muhtelif öneriler sergilenmektedir.
Şanlı tarihimizde nice muhteşem sayfaların varlığı yanında, zalim ve sinsi düşmanlarımıza karşı gösterdiğimiz gaflete varan rahmet yaklaşımlarımız nice izmihlalimizin kapılarını aralamıştır… Prut savaşında Rusları hezimete uğratan Baltacı’nın Çariçe Katherina’nın ısrarı ile Ruslarla yaptığı anlaşmada ki gaflete varan merhamet yaklaşımı ve Aziz Sultan 2.Abdülhamit Han’ın Osmanlı’ya en büyük darbeyi indirerek yıkılışını başlatan Hareket Ordusu’na karşı gösterdiği gaflete yakın merhamet, bana göre makul görülemeyecek çok ağır stratejik hata ve hezimetlerin başlangıcına vesile olmuştur..
Unutulmaması gereken en açık gerçek; Türk/İslâm Dünyasının baş düşmanları içinde çok önemli bir yer alan Rusya’nın tarihî emelleri, sıcak denizlere inme hayali ve emperyalist yayılmacılığı Ülkemiz için en büyük tehdittir. Suriye’de yıkılan bir ülke, katledilen milyonlarca insan, işgal edilen öz be öz Türk-İslâm coğrafyası ve sınırlarımıza dayanan azgın istilacı canavarların pençesi ensemize dayanmış bulunuyor. Devletimiz şükürler olsun emin ellerde ve tarihi derin tecrübesi ile bu gailelerden nasıl çıkılacağının bilincinde olduğuna inanıyoruz. Şimdi top yekûn T.C. vatandaşları olarak büyük bir sorumluluk bilinci ile devletimize ve hükümetimize sahip çıkmanın en elzem olduğu bir dönemdeyiz. Hükümetimizin ve devletimizin ilgili her birimi meselenin farkında ve bilincindedir. Arkalarında her birimiz dim dik ve dağ gibi durmanın zamanıdır. Her birey, elinden geldiği kadar sabırla ve gerekli fedakârlığı yaparak bu sürece destek vermek zorundadır…
Bu süreç gerçekten bir millî beka sorunudur. Tarihimizin çok önemli bir kavşağında bulunuyoruz ve bu kavşaktan salimen en asgari hasarla ve hatta kazançlı olarak geçmek zorundayız. Allah yâr ve yardımcımız olsun… Daha nice yeni sayılarda buluşmak ve görüşmek umuduyla saygılarımızla,
Mustafa Şatıroğlu
Milli Düşünce Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni
Osmanlı Ordusu’nun Prut Zaferi… – Yaşar Gören
Rusya’nın Parasına, Puluna Çökmek İçin Bu Savaş Çıkartılmıştır – Suat Gün
Uyuyan Dev: Enerji – Süreyya İyilik
Comments are closed here.