LADING

Milli Düşünce Gazetesi Sayı-11

Merhum Ezan Şehidi’ne Saygı İle…

Değerli dostlar!..
“Millî Düşünce Gazetesi” olarak bu ay seçtiğimiz konu ile önemli bir hizmeti ifa etmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyoruz…

16 Haziran 2022 de Yüce Dinimiz İslam’ın en önemli şiarı olan Ezan’ın aslına dönüştürülmesinin 72.yılını anmak üzere Merhum Ezan Şehidi Başbakanımız Adnan Menderes ve arkadaşlarının mezarlarının başındaydık. Merhumların mezarları başında sadece onları anmak, Ezan-ı Muhammedi’yi okumak ve Kur’anı Âzimüşşanı tilavet etmek elbette ki yeterli olamaz…

Ezanın aslına tecavüz eden irade nasıl ortaya çıktı?… Aslının okunuşunu yasaklayarak aziz milletimizi 18 yıl boyunca mübarek ezandan mahrum ederek ayrı bırakmak cüretini gösterenler kimlerdi ve amaçları ne idi? Yasak nasıl kaldırıldı ve bu iradeyi ortaya koyan aziz şehidimiz merhum Adnan Menderes’in yasağı kaldırılmasındaki rolü nasıl ortaya çıktı? Bütün böylesi derin ve acı anlamları olan sorulara birbirinden kıymetli değerli yazarlarımız ayrı ayrı cevaplar verdiler ve tarihe not düşen bilgi ve belgelere dayalı yorumlarını sizlere sundular.

Merhum Ezan Şehidimiz Başbakanımız Adnan Menderes’e neden Ezan Şehidi diyoruz? 1908’den bu yana süre gelen tarihimiz; çok acı darbeler, ihtilaller ve aziz milletimizle uzaktan yakından alakası olmayan devrimlerle yapılan tahribatın sonucu olarak maddi ve manevi nice kayıpların vuku bulduğu olaylarla yoğrula gelmiştir. Bu acı ve karanlık bir tablodur. Binlerce yıllık tarihimiz boyunca eşi ve benzeri olmayan, dünya tarihinde hiçbir milletin başına gelmeyen eğitim, kültür, sosyal, siyasi yönüyle olduğu kadar toplumumuzun tüm katmanlarını etkileyen bir değişim, tahribat, maddi ve manevi kayıpların vuku bulduğu bir süreçtir bu dönem…1908’den itibaren aziz milletimiz 42 sonra “yeter artık söz milletindir” diyerek her ne kadar beklenen “muktedir” olamadı ise de Demokrat Parti’nin iktidara gelişini sağlamıştır. Binlerce yıl İslâm’ın bayraktarlığını yapan ve “İlâ-yi Kelimetullah” davası için milyonlarca şehit veren milletimiz için en önemli kutsallarından biri olan ezana kasteden iradeyi, DP’nin iktidara geliş tarihi olan 14 Mayıs 1950’den hemen sonra 16 Haziran 1950 de “İslâm’ın şiarı olan ezan”ın aslına dönüşünü sağlayan süreci, merhum Başbakan Adnan Menderes’in ciddi ve kararlı bir tutumu ile TBMM’de hükümet kararnamesi olarak yürürlüğe koymuştur. Ne yazık ki aradan 10 yıl geçtikten sonra malum darbeci yıkım ekibi, iç ve dış destekçileriyle sudan sebeplerle darbe geleneğini tekrarlamış, bizce asıl sebep olan ezan başta olmak üzere aslımıza dönüş yolunda atılan her bir adıma karşı bu mahut güçler merhum Menderes ve arkadaşlarını idam etmişlerdir.

Ancak millet olarak asıl kodlarımıza dönüş ve genetik yapımızı tekrar inşa etmek üzere bu mahut güçlerle mücadelemiz
devam etmektedir, onlar var oldukça da devam edecektir. Ancak, er geç 1908 öncesinde olduğu gibi asıl yapımıza, ekonomik, kültürel coğrafyamıza, tarihi derinliğimize millî ahlaki yerli ve İslami kimliğimize tekrar sahip olma savaşını kazacağımıza inancımız tamdır. Tarihimiz ve kültürümüzün “fetih şaheseri olan Ayasofya” nasıl tekrar açıldı ise, milletimizin siyasal anlamda ülkesine “Cumhur ittifakı” ruhu ile Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini kabul ederek hayata geçirdi ise, tekrar bölgesinde ve Dünyada ki tüm mazlumların sesi ve umudu haline geldi ise, aynen ve kesin olarak inanıyoruz ki 1908 öncesi muhteşem ve ebedi devlet bilincimiz olan “devlet- i aliye”projemiz “Kızılelma”ya ulaşacağız…

Bu hedefe ulaşmadaki en önemli kılavuzlarımız aziz şehitlerimizdir. Tıpkı merhum Menderesler gibi, tıpkı Ulubatlı
Hasanlar gibi, tıpkı Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Karabağ’da ve terörle savaşta canını Nizam-ı alem, İlâ-yi Kelimetullah
davamız ve ülkümüz için şehit olanlar kahramanlar gibi. Onlar ölmezlik makamındadırlar ve onlar Peygamberlikten sonraki en büyük rütbenin sahibidirler. Merhum menderes ve arkadaşları gibi Ezan mücadelesinin aziz şehidi…
Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun…

Değerli dostlar… Bunca operasyonlara maruz kalan milletimiz ve onun ümidi aziz gençler için asıl görevimiz; “Milli
Düşünce” ufkuna doğru koşmak ve onu yakalamaktır elbette… Ancak düşünmek için sağlam bir irade, doğru bir
bakış ve yeterli bilgi ve belge donanımına ihtiyaç vardır… Gazeteniz “Milli Düşünce” de bu yolda gayret sarf ediyor.
Bu sayımızla birlikte bir yılı aşkın süreyi doldurduk ve İnşallah Temmuz/Ağustos tatil dönemini müteakip Eylül ayı
sonuna doğru yeni bir heyecanla ve daha da donanımlı bir yapı ile karşınızda olacağız. Bu süre zarfında “Milli Düşünce” ufkunun sevdalısı dostlarımızla istişarelerimiz olacak. Yaptıklarımızı gözden geçirip yapacaklarımıza ulaşmak için her gönül dostumuzdan ve siz değerli okuyucularımızdan görüş destek ve tavsiyeler bekleyeceğiz. Bize ulaşmak artık çok kolay ve elektronik gazete olarak sadece bir tık yakınınızdayız. Önerilerinizi lütfen bildirmenizi özellikle istirham ediyoruz..

Önümüzde mübarek bir Bayramımız olacak. Salgın süresi boyunca başta Hac ibadeti olmak üzere aksayan sıla-i
rahim görevlerimizi, eş dost ve akraba ziyaretlerimizi inşallah kazasız belasız sabır ve tedbirli olarak ifa etmenin
gayreti içinde olmalıyız. Benim de Bayram sonrası bir Amerika seyahatim olacak… İnşallah sağ salim her birimiz bu dönemi sağlıklı ve başarılı olarak tamamlar ve tekrar aziz vatanımızda aziz milletimizle hemhal olma ve buluşma
imkanına kavuşmuş oluruz… Şimdi den mübarek Kurban Bayramınızı “Milli Düşünce Gazetesi” ailesi olarak tebrik
eder, daha nice bayramlara sağlıkla ve huzurla ulaşmayı Cenab-ı Allahtan niyaz ederiz…

Kalın sağlıcakla…

Mustafa Şatıroğlu
Milli Düşünce Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni

Comments are closed here.